Orta Anadolu’nun gezgin ve aşık abdalı: Muharrem Ertaş
Bin yıllık abdallık geleneğini 20. yüzyıla taşıyan Neşet Ertaş'ın babası ve ustası olan Muharrem Ertaş, zurnacı Kara Ahmet ile Ayşe Hanım'ın beş çocuğundan biri olarak 1913 yılında Kırşehir'in Yağmurlu Büyükoba köyünde dünyaya geldi.
Müzik hayatına henüz küçük yaşlarda başlayan ve yörenin en önemli ustalarından müziği öğrenerek kendini geliştiren Ertaş, gelenek ve göreneklerini yerine getiren büyük bir halk ozanı olarak anılıyor.
Ertaş, dayısı Bulduk Usta'dan eserler dinledi, daha sonra Aşık Said'in türküleriyle ünlenmiş Yusuf Usta'nın çırağı oldu. Yusuf Usta ile birlikte köylerdeki düğünlere, eğlencelere giderek kendini geliştirip, zamanla tek başına çalıp söylemeye başladı.
Yedi yıl Yusuf Usta'dan geleneğin inceliklerini öğrenen Ertaş, İç Anadolu'nun birçok yerini bağlamasıyla dolaştı.
Muharrem Ertaş, o günleri şöyle anlatmıştı:
"ÇALIP SÖYLEMEYE BAŞLADIM"
"Çalıp söyleme merakım küçük yaşlarda başladı. Bulduk adındaki dayımın çok güzel sesi vardı. Bir köyde türkü söyledi mi diğer köyde dinlenirdi. Hatta seferberlikte asker kaçaklarını yakalamak için subaylar dayımı yanlarına alıp köy köy dolaşırlarmış. Dayıma türkü söylettirip kendileri de pusuya yatarlar ve dayımın sesine dağlardan köye inen kaçakları yakalarlarmış. Derken Yusuf Usta beni çok severdi, merakımı görünce beni yanına aldı, her gittiği yere götürdü. Düğünlerde, bayramlarda, eğlencelerde yanından ayırmayarak ustalarından öğrendiğini bana da öğretirdi. 7 yıl onunla çalıştıktan sonra artık tek başıma çalıp söylemeye başladım."
EVLENDİ...
Hatice Hanım'la ilk evliliğini yapan Muharrem Ertaş, eşinin vefatı üzerine Kırşehir'in ardından Çiçekdağı, Yerköy, Keskin ve Kırtıllar'da sanatını sürdürdü. Kırtıllar'da ikamet ettiği sırada ikinci evliliğini Döne Hanım'la yaptı. Bu evlilikten Necati, Neşet, Ayşe, Nadiye ve Muhterem adında beş çocuğu oldu.
Burada da yaklaşık altı yıl kaldıktan sonra Çiçekdağı ilçesinin İbikli köyüne göç eden Ertaş, ikinci eşi Döne Hanım'ı kaybetti. Ardından üçüncü evliliğini Yozgat'tan Arzu Hanım'la yaptı. Bu evlilikten de Ekrem, Ali, Muhterem ve Cemal olmak üzere dört çocuğu oldu.
İLK ALBÜMÜ YAYINLANDI
TRT Türk halk müziği repertuvarına 25 eser kazandıran Ertaş'ın seslendirdiği bu eserlerden 7'si kırık hava, 18'i ise bozlaktır. YouTube'da ise Muharrem Ertaş adına kayıtlı ve erişime açık 42 eser bulunuyor.
Ertaş'dan derlenerek kayıtlara geçen tek halk hikayesi de "Arzu ile Kamber" oldu. 27 Mayıs 1982'de makara teyp vasıtasıyla yapılan kayıt, 2010 yılında 2 VCD ve 1 kitapçık olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlandı.
Sanatçının vefatından sonra ayrıca 14 parçalık "Kalktı Göç Eyledi (1998)" ve "Başımda Altın Tacım (2000)" adlı iki albümü yayınlandı.
MUHAREM ERTAŞ'IN SANATI
Muharrem Ertaş, kökü Orta Asya Türk müzik geleneğine dayanan müzikal formun sazı ve sözü elektronik ortama aktarılabilen ilk temsilcisi oldu.
"Horasan" ve "Anadolu" aşık geleneklerinin icra tarzlarını birleştiren bir müzik ustası olarak öne çıkan Ertaş, bu gelenek içinde çok değerli bir somut kaynak olarak gösterildi.
Şöhretine rağmen hayatı boyunca yoksulluk çeken Ertaş, 3 Aralık 1984'te Kırşehir'de vefat etti.
Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Haber Kaynak : ENSONHABER.COM
"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."